p-ISSN: 1300-0551
e-ISSN: 2587-1498

E. KUTLAY1, İ. DEMİRBÜKEN2, S. ANGIN2

1Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, İzmir
2Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, İzmir

Anahtar Sözcükler: Modern dans, latin dans, statik denge, dinamik denge

Öz

Çalışmanın amacı, modern ve latin dansçıların sağlıklı sedanter popülasyonla olası denge farklarının incelenmesidir. Ege Üniversitesi dans topluluklarından 10 modern dansçı (MD) ve yedi latin dansçı (LD) çalışmaya gönüllü olarak katıldı. Dansçıların dengeleri “Balance Master” (v 8.1) sisteminde değerlendirildi. Dansçılara bu sistemdeki ölçümlerden değişik zeminlerde çift veya tek ayak üzerinde gözler açık veya kapalı statik ve dinamik denge testleri uygulandı. Sistemde kayıtlı benzer yaş grubundaki sağlıklı kişilerden elde edilen normatif değerler karşılaştırma için kullanıldı. Veriler tek grupta t-testi kullanılarak analiz edildi. Yaş ve boy özellikleri açısından MD ve LD ile normatif değerler farklı değildi. Normatif değerlerle karşılaştırıldığında dansçıların yumuşak zeminde gözler açık denge testi sonuçları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde (p= 0.004) daha iyiydi. Tek ayak üzerindeki denge testlerinde sadece sol ayak üzerinde gözler kapalı durumda normatif değerlere kıyasla daha kötü (p=0.028) olmak üzere, sol ayakta gözler açık (p=0.020), sağ ayak üzerinde gözler açık (p=0.001) ve kapalı (p=0.024) durumlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar belirlendi. Stabilite limiti testinde değişik yöndeki reaksiyon zamanları (RT) açısından dansçılar lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar (öne doğru p<0.001, arkaya doğru p<0.001, sağa doğru p=0.028) bulundu. Aynı testte yön kontrolü (DCL) açısından dansçılar normatif değerlerden istatistiksel olarak daha iyi sonuçlara sahiptiler (aynı yönler için sırasıyla p<0.001, p<0.001 ve p=0.001). Bu testte ağırlık merkezinin hedefe ulaşmada aldığı yol değerleri (MVL) ise dansçılarda ön (p<0.001) ve arka (p=0.002) yönlerde daha iyi bulundu. Sağlıklı sedanter bireylerin normatif değerler ile dansçılardan elde edilen verilerin karşılaştırıldığı bu çalışmada, denge parametreleri açısından dansçılar lehine olumlu farklılıklar gözlendi. Dans aktiviteleri denge yeteneğini geliştirebilmektedir. Denge özelliklerinin çok sayıda dansçı ve sağlıklı sedanter bireylerin katılacağı çalışmalarda karşılaştırılarak incelenmesi konuya daha fazla açıklık getirecektir.

Giriş

Moleküler seviyedeki hareketlerden, tüm vücut aktivitelerine kadar hareket yaşamın bütün fonksiyonları için önemlidir. Doğru postür ve denge bütün performanslarımız için gereklidir. Kötü postür ve denge kaybı ise performansı negatif etkiler, hareket verimliliğini düşürür ve yaralanma riskini arttırır (5).
Dans, değişik açılarda, düzlem ve yönlerde vücudun tüm bölümlerini, belli bir ritmde tasarlayarak; veya ritm ve melodiye uymadan, içsel duyuş ve hissedişleri doğaçlama olarak dışa yansıtabilme yeteneğidir. Çok yönlü hareket dizileri ve çizgilerini yaratıp yerde veya uzayda sunabilmek uzun süren çalışmaları gerektirir. Dans aktiviteleri, bireylere hareketlerinde düzlem, açı ve yön kullanımı ile düzgün bir postür için katkı sağlamaktadır. Çeşidi ne olursa olsun dans, statik ve dinamik dengenin gelişiminde bir eğitim aracıdır. Tek, eşli veya grup olarak, statik ve dinamik tüm hareketlerde denge doğru tekniğin belirleyicilerindendir. İyi bir vücut tekniğine ulaşıncaya kadar yapılan çok sayıda hareket tekrarları dengeye ilişkin vizüel, vestibüler ve propriyoseptif duyuları daha etkin hale getirebilmektedir. Yer çekimine karşı yapılan hareketler belli bir kas kuvvetini ve esnekliği, vücut rotasyonunun da dahil edildiği hareketler merkezi sinir sisteminin daha karmaşık işlevlerini gerektirir.
Dansçılardan vücutlarının hareket ve konumu hakkında oldukça ileri düzeyde bir farkındalığa sahip olmaları beklenir (2). Dans aktivitesi için oldukça önemli bir yeti olan denge, motor yetenek ve alt ekstremite fonksiyonlarının devamlılığı için önemli bir parametre olarak tanımlanır (11). Dans aktiviteleri proprioseptif, vestibüler duyu ve vizüel girdiler üzerinden santral mekanizmaların (beyin, beyincik, beyin sapı, medulla spinalis) kontrolünü geliştirir. Somatosensoriel (proprioseptif), vizüel ve vestibüler sistemden elde edilen veriler santral sinir sisteminde yorumlanır ve uygun girdiler gövde ile alt ekstremite kaslarına yollanarak postüral stabilite (denge) sağlanır (11). Ayrıca genetiğin dengeyi % 30 etkilediğini gösteren çalışmalar da yapılmıştır (7).
Pozisyon duyuları sıklıkla proprioseptif duyular olarak da isimlendirilir. Vücudun pozisyon duyuları tendon ve kas duyuları, ayak tabanından gelen basınç duyuları (kutaneal, vücudun fiziksel durumu hakkında bilgi veren duyulardır. Denge kontrolünde esas sorunlardan biri vücudun çeşitli kısımlarından gelen pozisyon ve hareketlerin hızı ile ilgili sinyallerin beyine ulaşmasında geçen süredir (6).
Vücut, postüral kontrolün devam ettirilmesinde destek yüzeyi içerisinde ağırlık merkezinin devamlılığının sağlanması için sürekli hareket halindedir (9). Dengenin devamlılığı bozulduğunda (eklem pozisyonları değiştirildiğinde ya da denge kontrolünü sağlayan mekanizmalar bozulduğunda); kalça, diz ve ayak bileği stratejileri ile tekrar sağlanır (11). Bunun için alt ekstremite ve gövde kas kuvveti, sinir ileti hızının etkinliği ve yeterli reaksiyon zamanı gereklidir.
Hem denge kontrolü, hem de bunun içerisinde yer alan sinir ileti hızı ve reaksiyon zamanı dans gibi aktivitelerde performansı etkileyen önemli bileşenler arasındadır. Özellikle ayakta durma pozisyonunda stabilizasyonun devamlılığını bozan üst ekstremite hareketleri, tek ayak üzerinde çeşitli denge hareketleri ve dönüşleri içeren danssal aktiviteler ile dansçılarda dengenin devamlılığının optimum düzeyde sağlanması, performans ve düşük yaralanma riski açısından oldukça önemlidir. Bu çalışmada modern ve latin dansçıların normal sağlıklı popülasyona göre daha iyi olması beklenen denge özellikleri incelenecektir.

Gereç ve Yöntemler

Ege Üniversitesi dans topluluklarında yer alan 10 modern dansçı (MD) ve yedi latin dansçı (LD) (yaşları 20-26 arası, 14 kadın, üç erkek) çalışmaya gönüllü olarak katıldı. Ölçümler Dokuz Eylül Üniversitesi, FTR Yüksekokulu Yürüme Analizi Laboratuarında gerçekleştirildi. Denge değerlendirmesi için, vücut ağırlık merkezindeki değişiklikleri ve vücut salınımlarını objektif olarak değerlendiren denge sistemi (NeuroCom System v 8.1 Balance Master, NeuroCom International Inc, Clackamas, Oregon, USA) kullanıldı (10). Dansçılara yumuşak ve sert zeminlerde çift veya tek ayak üzerinde gözler açık veya kapalı denge testleri uygulanarak statik denge değerlendirildi. Dinamik dengeye yönelik olarak ise reaksiyon zamanı, yön kontrolü ve hareket hızı parametrelerini içeren stabilite limiti testi uygulandı.
Veriler tek grupta t-testi kullanılarak analiz edilirken, kontrol değeri olarak denge değerlendirme sisteminde kayıtlı olan benzer yaş grubundaki sağlıklı kişilerden elde edilen normatif değerler kullanıldı.

Bulgular

MD ve LD’ler ile sedanterlere ilişkin normatif değerler arasında yaş ve boy özellikleri açısından anlamlı bir fark bulunmadı. Dansçıların değerleri (ortalama ve SD) ve karşılaştırılma sonuçları (p değerleri) Tablo 1’de verilmektedir. MD ve LD’lere ilişkin veriler ile normatif değerler karşılaştırıldığında yumuşak zeminde gözler açık çift ayaklı denge testinde dansçılar lehine istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p= 0.004). Sert zeminde tek ayak üzerinde gözler açık veya kapalı denge testi sonuçları normatif değerlerle karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulundu. Sadece sol ayak üzerinde gözler kapalı iken denge değeri normatif değerlere göre anlamlı düzeyde daha kötü (p=0.028) idi. Sağ ayak üzerinde gözler kapalı (p=0.024), sağ ayakta gözler açık (p= 0.001), ve sol ayakta gözler açık (p=0.020) testlerinde ise dansçıların değerleri istatistiksel olarak anlamlı düzeyde iyi idi.
Stabilite limiti testinde reaksiyon zamanı incelendiğinde, gruplar arasında öne, arkaya ve sağ yöne reaksiyon zamanı farkı, dansçıların lehine istatistiksel olarak anlamlı bulundu (öne p<0.001, arkaya p<0.001, sağa p=0.028). Stabilite limiti testinde yön kontrolü açısından, dansçılarla normatif değerler karşılaştırıldığında dansçıların anlamlı farklılıkta daha iyi oldukları gözlendi (öne p<0.001, arkaya p<0.001, sağa p=0.001). Aynı testte ağırlık merkezinin hedefe ulaşmada aldığı yol değerleri ise dansçılarda normatif değerlere kıyasla ön (p<0.001) ve arka (p=0.002) yönlerde anlamlı olarak daha iyi düzeyde idi (Tablo 1).

Tartışma

Dansta, çok boyutlu hareketlerde çizgilerin netliği, doğru postür ve denge kontrolünü gerektirmektedir. Bu netlik kineziyolojik temellere bağlı olmanın yanı sıra çok sayıda tekrarlar ile sinir-kas sisteminin mükemmel uyumu ile gerçekleşir. Ağırlık merkezinin üzerinde veya dışındaki olan birçok harekette bu uyuma ihtiyaç duyulur. Dansçının rotasyonlu bir hareketinden sonra başka bir vücut pozisyonu, bağlantı ve kombinasyona geçmesinde, gelişmiş denge yetisinin etkileri görülmektedir. Bu yeti ile hareketi uygulama kalitesi arttıkça seyir keyfi de yükselmektedir. Önceden edinilen hareket deneyimlerinin bu yetiye olumlu etkisi vardır.
Denge, hareketleri yaparken vücut ağırlığının bir ayaktan diğer ayağa aktarılması; bedenin öne, yanlara, geriye eğilmesi gibi hareketlerde vücut düzeninin korunması anlamına gelir ve dansta önemli bir yeri vardır (1). Egzersizde denge, koordinatif yeteneklerin bileşenleri arasında yer almaktadır. E. Hahn’a göre, koordinatif yeteneklerin; zaman baskısı altında koordine etme yeteneği, mekânsal ve zamansal ayırım yapabilme yeteneği, akustik ve optik reaksiyon yeteneği, ritim yeteneği, yön belirleme ve denge yeteneği olarak çeşitlendiği verilmiştir (8).
Denge yeteneği, değişen durumlarda vücudun dengesinin korunabilmesi olup; vücut ağırlık merkezinin değişmesi sonucu dengenin bozulması veya dar destek alanlarının varlığında dengenin bozulabilmesi koşullarında ortaya çıkan motorik sorunları çözmeye yarar. Fleishman’a göre statik denge, vücudun dengesini belli yer ya da pozisyonda iken ağırlık merkezini desteğin sınırları içerisinde doğru postürle koruyabilme yeteneği şeklinde tanımlanmış (8) olup, normal motor gelişimin temel bir özelliği niteliğini taşımaktadır (5). Bu bilgiler ışığında çalışma sonuçları değerlendirildiğinde, statik dengeyi irdeleyen ve yüzey destek alanının daha da azaldığı tek ayak üzerindeki denge testlerinde dansçıların dengelerinin, beklenen şekilde normatif değerlere oranla daha iyi olduğu anlaşılmaktadır.
Yine Fleishman’a göre dinamik denge ise, hareket ederken dengeyi sağlayabilme yeteneği olarak tanımlanmıştır (8) ve muhtemelen statik testlerden daha yararlı bilgiler verebildiği düşünülür (7). Bu çalışmanın sonuçlarına göre de, dinamik dengeyi test eden stabilite limiti testinde öne, arkaya ve yana doğru yön kontrolü beklendiği üzere dansçılarda daha iyidir. Bu bulguya paralel olarak performansta büyük etkisi bulunan reaksiyon zamanı ve hareket hızının sözü edilen yönlerde normatif değerlere kıyasla anlamlı olarak daha iyi bulunması da çalışmanın hipotezini desteklemektedir. Dansçılarla sağlıklı kontrol grubunun dengelerinin karşılaştırıldığı benzer çalışmalarda uygulanan denge testlerinde de dansçıların daha iyi değerlere sahip oldukları belirlenmiş (2,3); dansçıların futbol oyuncuları ile karşılaştırıldığı bir başka çalışmada ise dansçıların bazı denge testlerinde daha iyi sonuçlara sahip olduğu saptanmıştır (4).
Bu çalışmada performansı etkileyen denge parametreleri açısından dansçıların sağlıklı popülasyona ilişkin normatif değerlere oranla daha iyi sonuçlar göstermeleri, statik denge açısından belirgindir. Bunun yanı sıra dinamik testte gerek sağ yöndeki kontrollerinin daha iyi olması, gerekse sağ yöndeki reaksiyon zamanlarının iyi bulunması, çalışmaya dahil edilen dansçıların sağ dominantlıklarına işaret ediyor olabilir. Bu çalışmada dansçıların dominant ekstremiteleri sorgulanmadı. İleride yapılacak çalışmalarda bu değerlendirmenin de göz önünde bulundurulması yararlı olacaktır.
Postüral kontrol genellikle motor becerilerin gelişimi için bir ön koşul olarak kabul edilir. Denge kontrolündeki kayıplar ise gecikmiş motor gelişim ile sonuçlanabilir (5). Çok yönlü hareket deneyimleri, koordinatif yetilerin kazanılma süresini kısaltır, daha etkili bir hareket tekniğinin geliştirilmesini destekler. Geniş hareket bilgisinin bireyin diğer motor yeteneklerinin gelişimi üzerine de olumlu etkisi vardır. Karmaşıklık, süreklilik, değişkenlik ilkelerine uyularak (8) geliştirilen hareket eğitimi bireyin gelişiminde avantaj sağlamaktadır. Çalışmanın bulguları bu avantajı açıkça ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak sağlıklı sedanter popülasyonu temsil eden normatif değerlerle, dansçılardan elde edilen denge verilerinin karşılaştırıldığı bu çalışmada, denge parametreleri açısından dansçıların lehine olumlu ve anlamlı farklılıklar gözlendi. Dans aktivitelerinin denge yeteneğini geliştirebildiği hipotezi bu çalışma ile de desteklenmektedir. İleride daha fazla sayıda dansçı ile benzer yaş gruplarındaki sağlıklı sedanter bireylerin katılacağı çalışmalarla daha ayrıntılı ve belirgin sonuçların elde edilebileceği düşünülmektedir.

Kaynaklar

  1. Aktaş G: Temel Dans Eğitimi, Bornova, İzmir, Ege Üniversitesi Basımevi, 1999, s 31.
  2. Crotts D, Thompson B, Nahom M, Ryan S, Newton RA: Balance abilities of professional dancers in selected balance tests. J Orthop Sports Phys Ther 23: 12-7, 1996.
  3. Federici A, Bellagamba S, Rocchi MB: Does dance-based training improve balance in adult and young old subjects? A pilot randomized controlled trial. Aging Clin Exp Res 17: 385-9, 2005.
  4. Gerbino PG, Griffin ED, Zurakowski D: Comparison of standing balance between female collegiate dancers and soccer players. GAIPOS-2366: 7, 2006.
  5. Geuze RH: Static balance and developmental coordination disorder. Human Mov Sci 22: 527-48, 2003.
  6. Guyton AC, Hall JE: Tıbbi Fizyoloji. Dokuzuncu baskı, İstanbul, Nobel Tıp Kitapevleri Ltd Şti, 1996, s 595, 721.
  7. Haber NE, Hill KD, Cassano AT, et al: Genetic and environmental influences on variation in balance performance among female twin pairs aged 21-82 years. Am J Epidemiol 164: 246-56, 2006.
  8. Muratlı S, Şahin G, Kalyoncu O: Antrenman ve Müsabaka. İstanbul, Yaylım Yayıncılık, 2005, s 460.
  9. Nasher LM: Practical biomechanics and physiology of balance. In: Handbook of Balance Functional Testing, Jacobs GP, Newman CW, Kartush JM, Eds. Chicago, IL, Mosby Year Book Inc, 1993, pp 261-79.
  10. NeuroCom International Inc: Balance Master System Operator’s, Clackamas, Oregon, 2003.
  11. Olmest LC, Garcia CR, Hertel J, Shultz SJ: Efficacy of the star excursion balance tests in dedecting reach deficits in subjects with chronic ankle instability. J Athl Train 37: 501-6, 2002.
  12. Whiting CW, Rugg S: Dynatomy. Human Kinetics, 2006, pp 142-3.